8/28/2012
NAMLUNUN UCUNDAKİLER
Savaş istemiyoruz: çünki ; hala parası olan askerlik görevini yapmazken yoksul aile çocukları bu görevi yapıyor. Emperyalist güçlerin bu savaş arkasında fazlasıyla plan proje içinde olduğunun bilincindeyiz.
Bize açılmış bir savaş söz konusu değilken , halk ile girilecek bir savaşta halkında onayına başvurulması gerektiğini düşünüyor ve referanduma neden fırsat verilmiyor diye düşünüyoruz. Hükümetin çevre ülkelerle herzaman çıkarları doğrultusunda dostluk kurması gerektiğini biliyoruz. Aksi sözkonusu olduğunda muhtemel savaştan T.C. Hükümetinin ne fayda sağlayacağı hala tam beyan edilmiş değil.
Olası savaşın benim cephemde ki boyutu bu savaşın olmayacağına dair. Çocukluğumda bu tür harekatların adı “sınır ötesi tatbikat” olarak geçiyordu. Sonra adı sınır ötesi operasyon oldu! Sınır içi çünki “PKK” ile olana deniyordu. Şimdilerde “savaş” deniyor. Öyleyse nasıl oluyor da top tüfek Suriye’ye çevriliyor.
Suriye başkanı Esed bir TV kanalından Türk halkına ürkütücü mesajlar yolladı. Çünki arka planda yapılan ABD baskılarını ancak duyarlı Türk milletinin desteği ile savuşturmak istiyordu. ABD namlularını Suriye’ye yöneltti . Akabinde Esad’a gözdağına devam etti. Madalyonun yüzü malum görünmeyen tarafında benim öngördüğüm. Bu blöfü Esad riske etmeyecek ABD’nin istediğini verecek. Bizim tanklarımızda geri çekilecek.
Olan bizim sağ duyumuzun yıpratılması ile kalacak. Türkiye NATO anlaşması ile bu tür durumlarda mecburi NATO ile hareket etmek zorunda. Bu anlaşma bozulabilecek mi… Türkiye o güce ulaşabilecek mi… ulaştırılabilecek mi?(!)
Pesimist olmamak mümkün değil; idareler değişiyor kahya ve efendisi gerçekliği değişmiyor.
Aslolan şu ki toplumun mekanizmalarını olayı bir şahsa bağlayıp sayıp sövmek toplumsal rahatlamayı sağlamak olayın bütününü kavramaktan alıkoyuyor .
Savaş istemiyoruz ama aynı zamanda; artık NATO’nun masa üstünde ki savaş stratejisi belirlenen haritada piyon olmakta istemiyoruz. Bunu göze alabildiğinde T.C. hükümeti ,o zaman halkların özgürlüğünden bahsedilebilir.
Tarihsel çoklu orjinler , modern beklentileri asimile etmekten öteye gitmez!
“Madımak Oteli" yarası halâ kanıyor:
Sivas katliamını yine derin kaygıların ortasında andık. Hayatının baharında ve en verimli döneminde hayatlarını yitirmiş 32 aydın. Türkiye’nin düşünce mirasından 32 kişi! Hala “dinci-yobaz” ya da “gizli istihbarat” sebep olduğu vs. tartışmaları devam ediyor! Etme sebebi davanın düşmesi ve bu gerçekle her daim dini ve kültürel duyguları sömürülmeye çalışılan halkın kaos içinde bırakılması. kutuplaşmanın daha da sivrilmesine olası verilmesi.. Bu konuyu özetlersek; Adaletin gözbağını birileri aralamış! SAĞ ve SOL diye maalesef adlandırılan iki kesiminde bilhassa aydınlarının ‘adaletin’ verdiği kararın bu hale getirilmesi için birlikte kaygılanmaları zaruridir.
www.bogazicigundem.com 2012 Temmuz makalem
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder