3/27/2013

ŞİKAYETİM VAR HAKİM BEY!..

Almanya’da en son yaşanılan olay yine yürekleri yaktı. Yazıktır…günahtır!
Sekiz can bir çatı altında nasıl katledilir.
Önceki yıllardan kalma bildik bir senaryo var ortada ama sebep ya da faili belli değil. Her türlü olağanüstü olayda titizlikle kurumlarını seferber eden Almanya yabancılara bilhassa Türklere yapılan bu saldırının sebebini ortaya çıkarmakta ya da faillerini bulmakta ağır davranıyor.
Bizim Polisimiz Amarikalı ‘Turist Sara’ Cinayetini an be an mobese kameraları ile belirleyerek yüzlerce kişiyi gözaltına alarak sorgulayarak kısa bir süre içinde olayı aydınlığa kavuşturdu ve benzeri birçok dava ancak bir Türk’ün başına geldiğinde yabancı ülkelerde bilhassa gurbetçilerin baba vatanı bildiği bu ülkelerde böylesi bir hizmet görmek mümkün olmuyor. Almanya makamlarındaki kişilere basit bir hatırlatma ile ülkemizde yaşayan herhangi bir Alman ailenin başına aynı durum gelse ne yaparlardı?..diye istemeyerek de olsa sormak istiyorum. Bunu sorarken de bizim anavatanı toprağımızda bilhassa yabancı kültürdeki insanlara nasıl duyarlı davranıldığınında altını çizmek gerekiyor.
****
Hollanda’da senelerdir süregiden bir çığlık var!
Nihayet Türkiye siyaseti ve medyası konuyu gündeme taşımaya değer gördü! Bu içler acısı durumun vahametini belki de T.C.’nin makamlarına ilk şikayet edenlerden biri de benimdir. T.C. Başbakanlık kurumuna bildirdiğim ve annelik iç güdümle dile döktüğüm satırlara hemen hemen iki sene evvel dosyanın açıldığı ve takipçisi olunacağı bilgisi tarafıma ulaşmıştı. Hemen arkasından duyduk ki ‘Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Başkanlığı’ bu doğrultuda çalışmalarına ivme kazandırdı.
Avrupa İslam Üniversitesi rektörü olan Prof. Dr. Nedim Bahçekapılı gözetiminde bu konu ile ilgili halkı bilinçlendirme ve teşvik amacı ile çalışmalar başlatıldı. Seminerler ve tv programları düzenlendi. Hollanda da konu diğer sosyal ortamlarda konuşulur hale geldi.
Malesef Türk çocuklarını ‘problemli ebeveyn ve aile içi ilişkilerden koruma altına alma’ adı ile özellikle Hollanda’nın sıradışı yaşam tarzı olan ailelere veriliyor. Bu aileler eşcinsel evlilik yapan ya da uyuşturucu kullanan aileler!! Devşirmenin Avrupa versiyonu bu olsa gerek!
Bu neyin intikamıdır… ve altında yatan sebepler nelerdir? Bunun incelemesini yapacak ve senelerdir uygulanan bu insanlık ayıbının sebebeplerini ve neticelerini en iyi yine Türkiye makamları ortaya çıkaracak!
Çözüm:
Çocuklarımızın koruma altına alınması gereken zaruri durumlarda Türk makamları ile ortak bir çözüm oluşturulması mümkün!
Yine Hollanda’da kapsamlı yatılı okullar açılabilir. Koruyucu aile olmak adına talebin azlığı bu zulmu gerektirmez!
Hollanda ile 400. Yıl kutlamaları yapılırken ve henüz bu eşsiz kutlamaların nihayetine varılmışken! Biran önce evlatlarımıza ve Türk aile yapısına hakaret taşıyan bu uygulamın önüne geçilmesi adına T.C. makamlarımız ciddi adımlar atmalı!
Almanya gibi Türklere ilk kucak açan Avrupa ülkesinin artık pasaport verdiği her sahada kendini ülke vatandaşı olarak başarı ile göstermiş olan insanlarına onların sorunlarına biraz daha titizlikle ve özenle yaklaşması gerekir.
www.seydakoc.com
@sydkoc twitter

Hiç yorum yok: